Kitap ve Çocuk

Çocukluk dönemi, tüm insan yaşamında kısa bir dönemi kapsar, ancak gerekli ve köklü tüm alışkanlıklar çocukluk yıllarında kazanılır. Çocukları yetişkinlerden ayıran en önemli özellik; sürekli büyüme ve gelişme göstermeleridir. Çocukların; zihinsel, duygusal, sosyal, bedensel gelişiminin %70’i 0-6 yaş arasında tamamlanmaktadır. Bu süre içinde en hızlı gelişme ilk 2 yılda gerçekleşir. Başlangıçta davranışı birkaç refleksten oluşan insan, 2 yıl sonunda kendi başına yürüyebilen, konuşabilen, sonrasında da bazı basit problemleri çözebilen, neden sonuç ilişkisi kurabilen basit planlamalar yapabilen, hatırlayabilen bir kişi haline gelir.

Bir insan beyninde 10 milyardan fazla sinir hücresi bulunmakta, her bir hücre ortalama 10.000 hücre ile bağlantı içerisinde çalışmaktadır. Nöron adı verilen bu sinir hücrelerinde sinyaller çok karmaşık elektro-kimyasal olaylar zinciriyle oluşan ve sayısı saniyede 1000’e çıkabilen titreşimler halinde iletilmektedir. Çocukluk döneminde birçok uyaran bu nöronlar arası bağlantıların ve nöronlar arası sinyallerin ve iletimin artışına yol açar. Bu uyaranların en önemlileri; iyi beslenme ve bakım, sevgi, aile ve çevreden gelen sesli-sözlü iletişimdir.

Kitaplar çocukların duygusal, ruhsal, bilişsel ve sosyal gelişimleri için dünyaya açılan pencerelerdir. Bebeklik döneminden itibaren kitaplar çocuğun hayatının bir parçası olmalıdır. Doğumdan itibaren bebeğe sunulan uyaranların çeşitliliği ve zenginliği, bebeğin zihinsel gelişimi, yeni deneyimler ve becerilerin kazanılmasında çok önemli rol oynar. Erken yaşta kitaplarla tanışan çocukların dil becerilerinin ve kelime hazinelerinin yaşıtlarına göre daha çabuk geliştiği saptanmıştır.


Kitap, çocuğun hayal gücünü, yaratıcılığını, sorun çözme yetilerini geliştirir. İyi ve kötüyü kitaplardan öğrenir. Kitaplar, gerçek ile hayal arasındaki köprüyü oluşturur. Çocuklar başka insanların yaşamlarını, olaylar karşısındaki davranış ve duygularını anlama ve sorun çözme yeteneklerini kazanırlar.

Kitaplar; çocukları, sevgi, ölüm, doğum, sağlık, hastalık, felaketler, iyilik, kötülük, fedakarlık vb. yaşamın gerçeklerine hazırlar, kendilerini ve başkalarını anlamaya, hayal gücünü geliştirmeye ve yaratıcı güçlerini ortaya çıkarmaya yardımcı olur. Alıcı ve ifade edici dil gelişimine, algı gelişimine, sanatsal ve estetik değerleri öğrenmeye, eleştiri yeteneklerini geliştirmeye yol açar. Sosyal ve duygusal gelişimlerini destekler, kendilerini ve başkalarını anlamaya, hayal gücünü geliştirmeye ve yaratıcı güçlerini ortaya çıkarmaya yardımcı olur. Alıcı ve ifade edici dil gelişimine, algı gelişimine, sanatsal ve estetik değerleri öğrenmeye, eleştiri yeteneklerini geliştirmeye yol açar. Sosyal ve duygusal gelişimlerini destekler, kendilerini ve başka insanları anlamalarını sağlar, iletişimini kolaylaştırır, empati yeteneğini, karar verme ve sorun çözme becerilerini geliştirir. Genel kültürü artırır, yaşamı sevdirir, okul başarısını, bilgi dağarcığını ve kelime hazinesini geliştirir, kendine güvenini artırır.

Kaynak:kentsaglikgrubu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski sokak oyunlarının çocukların gelişimindeki rolü

Dünyadan Farklı Çoçuk Oyun Parkı Tasarımları

Çocuk Oyun Parkı Güvenliği